- bir an süren
- adj. momentary
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
aralık — is., ğı 1) İki şey arasındaki açıklık, mesafe İki masa arasında bir metre aralık var. 2) Sıra, vakit O aralık açıkgözün biri de ayağımdan çıkan potini almış savuşmuş. M. Ş. Esendal 3) Uygun, elverişli durum, fırsat 4) Evin iki bölümü veya iki oda … Çağatay Osmanlı Sözlük
aylık — is., ğı 1) Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. F. R. Atay 2) sf. Bir ay içinde olan Aylık kazanç. 3) sf. Bir ay süren Aylık iş. 4) sf. Ayda bir kez… … Çağatay Osmanlı Sözlük
haftalık — is., ğı 1) Haftada bir ödenen para 2) sf. Haftada bir kez yapılan Haftalık görüşme. Haftalık toplantı. 3) sf. Haftada bir kez yayımlanan Haftalık rapor. 4) sf. Herhangi bir hafta süren İki haftalık bir çalışma … Çağatay Osmanlı Sözlük
ocak — is., ğı 1) Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar. Halikarnas Balıkçısı 2) Şömine Ocağın önünde oturup acayip bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göçerkonar — sf. Göçebe bir yaşam süren, sürekli bir yere yerleşemeyen, göçer Göçerkonar aşiret … Çağatay Osmanlı Sözlük
konargöçer — sf. Göçebe bir hayat süren, bir yere sürekli yerleşmeyen (aşiret, oba vb.) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağustos — is., Lat. Yılın otuz bir gün süren, sekizinci ayı Birleşik Sözler ağustos böceği Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ağustosta beyni kaynayanın zemheride kazanı kaynar ağustosta gölge kovan zemheride karnın ovar ağustosun yarısı yaz, yarısı kıştır … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekim — is. 1) Ekme işi ... ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. Ö. Seyfettin 2) Yılın otuz bir gün süren, onuncu ayı, teşrinievvel … Çağatay Osmanlı Sözlük
mart — is., Lat. Yılın otuz bir gün süren, üçüncü ayı Birleşik Sözler mart dokuzu mart kedisi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mart ayı dert ayı mart çıkmadıkça dert çıkmaz mart dokuzunda çıra yak, bağ buda mart havası gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
mayıs — 1. is., Lat. Yılın otuz bir gün süren, beşinci ayı 2. is., hlk. Taze sığır gübresi Küçük kızların mayıs kokan toprak sofalarda yetiştirdikleri koza sepetleri... S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler mayıs böceği mayıs böcekleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
seviyeli — sf. 1) Düzeyli Bütün bir gün süren bu seminer ve panel çok seviyeli geçti. H. Taner 2) mec. Değeri yüksek olan … Çağatay Osmanlı Sözlük